Birinci Dünya Savaşı’nın ilk yılları... Harbiye Nazırı ve
Başkumandan Vekili Enver Paşa, Doğu Cephesi’ni teftişe gittiğinde, kendisine
sadece 110 cm boyu olan Ahlatlı bir genç “hediye” edilir. Ali Şamil’in işi artık
İstanbul’daki sarayda Enver Paşa ile eşi Naciye Sultan’ı
eğlendirmektir.
Birinci Dünya Savaşı’nda işler tersine gidince, Enver Paşa
alelacele İstanbul’dan ayrılır. Birdenbire “efendisiz” kalan Ali Şamil, bu kez
Padişah Vahdettin’in kızı Ulviye Sultan’ın sarayına alınır. Ali Şamil burada
kırmızı sırmalı elbisesi ve heybetli, ipekli sarığı ile ortalıkta dolaşmakta
sultanı eğlendirmeye çalışmaktadır.
Ali Şamil, diğer saray soytarılarına
benzememektedir. Hazırcevaplığı ve espritüelliğiyle kısa zamanda herkese
kendisini sevdirmiştir. Ancak bütün şakacılığına rağmen Ali Şamil, kısa boyuna
bakarak onunla alay etmeye kalkanları, birkaç dakika içinde ağızlarını
açtıklarına pişman edecek bir yapıya da sahiptir.
Ulviye Sultan’ın eşi, Sadrazam Ahmet Tevfik Paşa’nın oğlu olan
İsmail Hakkı Bey, Ali Şamil’i çok sevmektedir. Ulusal Kurtuluş Savaşımız
başlayınca, İsmail Hakkı Bey eşi Ulviye Sultan’la bir geçimsizliği bahane ederek
Anadolu’ya geçmek için gizlice hazırlık yapar. Bu işi herkesten sakladığı halde,
Ali Şamil’den gizleyemez. Kendisi de savaşa katılmak isteyip de, İsmail Hakkı
Bey kendisini yanında götürmek istemeyince Ali Şamil müthiş bir tehdit savurur:
“Ya beni de götürürsün, ya da her şeyi sultana anlatırım!”
Kurtuluş Savaşı’na katılan, hatta Atatürk’le o dönemde tanışıp
kadeh tokuşturan bu “dev yürekli minik adam” yaşamının daha sonraki yıllarını
kışın Ankara, yazın ise İzmir’de geçirdi. İki kez evlenip boşandı. 1973 yılında
75 yaşında ve sağlıklı olduğunu bilinen Ali Şamil Güler’in sonraki yaşamı
hakkında bilgi bulunamamıştır…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder